Aile Şirketlerinde Sürdürülebilir Yönetim


İçinde bulunduğumuz koşullara bakılınca aslında değişken, belirsiz, karmaşık, muğlak özetle bir VUCA sürecinden geçtiğimiz gerçek. Yöneticiler gelişen teknoloji ve değişen yönetim anlayışlarından rahatsızlık duyarlar. Bunların yanında bilinmezliklerin oluşturduğu riskler, verilerin işlenmesinde yeterli eleman eksikliği, iş yapma alışkanlıklarının değişmesi, organizasyon yapılarının çeşitlenmesi, sosyal medyanın gücü ve siyasi belirsizlikler tedirginlikleri gün geçtikçe daha da arttırıyor. Tüm bu olumsuzluklara karşın müşterilerin beklenti ve isteklerine uygun inovasyon için şirket kaynaklarının verimli değerlendirilmesi durgunluk dönemini fırsata dönüştürebilir. Şirketlerin böyle dönemlere hazırlıklı olmalarında güçlü Müşteri İlişkileri Yönetimi daha doğrusu Müşteri Odaklı İşletme Yönetimi uygulamaları önemli rol oynar.

Günümüzde yaşamda iki kavram ön plana çıktı: SÜREKLİLİK ve SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK. Kurumların gelecekte de var olmalarının temeli olan bu kavramlar geçmişin öğretilerini günün koşullarıyla yoğurarak geleceğe taşıyabilecek yöneticilerle gerçeğe dönüşebilir.

Aile şirketlerinin kültürü aile kültürü ile benzeşir. Uzun ömürlü şirketler çevredeki değişime duyarlı, güncel gelişmelere açık olmayı başaranlardır. Varlıklarını sürdürmek adına kurumsal yapının oluşturulması, yönetsel ve teknolojik gelişmelerin takip ederek bünyelerine uyabilecekleri uygulamaları gerektiğini öğrenmişlerdir.

Günün gelişen koşulları içerisinde kendisindeki eksikliklerin farkında, şirketlerinin geleceğine yatırım olarak çocuklarının en iyi koşullarda eğitim almasını sağlayan ebeveynler yetki devri aşamasında aynı kararlılığı göstermedikleri takdirde her şey anlamsızlaşıyor. Bu noktada iki tehdit algılıyoruz: birincisi yönetim değişiminde yaşanacak olası yönetsel anlayış farklılığından kaynaklanabilecek kuşak çatışması; ikincisi birden fazla ailenin ortaklığı olan şirketlerde işe uygun adam seçiminden uzaklaşılmasıdır.

GELECEK KUŞAKLAR YÖNETİM MODELİ

İşletmenin her dönemde sürekli gelişerek sürdürülebilir olmasını hedefleyen aile içi insan kaynağını geliştirici kariyer yönetimi modelidir. Kurucuların göz nuru şirketleri ailenin ikinci üçüncü kuşaklarına devretmelerinin zorluğu ülkemizin gerçeğidir. Kuşaktan kuşağa geçişte çatışmayı engelleyecek yol göstericinin varlığında ülke ekonomisi adına yararlı olacak işletmelerin yaşam süresinin uzaması, ekonomiye katkısının artması ve ekonomik değerini büyütür. Gelecek Kuşaklar Yönetim Modeli yönetim devrinin gerçekleşmesinde tarafların ortak hedefe kendi açılarından eş zamanlı yaklaşmalarını sağlar.

Aile şirketlerinde aile anayasası uygulamalarına çok fazla anlam yüklendiğini söylersek hata yapmış olmayız. Dinamik organizasyonlar içerisinde özellikle geçiş kuşağı olarak tanımlayabileceğimiz 1988-2000 doğumluların özellikleri pro-aktif yaklaşımı geçerli kılıyor. Sürekli var olmanın sırrı geçmişin her gün artan deneyimi ile geleceği yakalamak adına güncel teknoloji yatırımı ve insan kaynağının yeteneğini geliştirip üretebilirliği arttırmaktan geçiyor. İnsan Kaynağı ile açık, net, anlaşılır iletişimi onlarla aynı lisanı konuşacak yöneticiler kurabileceklerdir. Kuşaklar arası çatışmanın temelinde bu dil bir anlamda kültür ve yaşam farklılığı yer aldığından uygulamada modelimizde değişim önemli bir yer tutuyor. Aile bireyleri ile birebir çalışmaların yoğunlukta olduğu modelin uygulama süresi için işletmenin bir Kariyer Yönetim Planı olup olmadığı ile aile bireylerinin nitel ve nicel özellikleri de etkili olduğundan yaklaşık bir yıl denilebilir.

Gelecek Kuşaklar Yönetim Modeli Programı kurucu felsefenin ışığında şirketi geleceğe taşıyacak kuşakları yönetime hazırlar. Usta-çırak ilişkisi içerisinde babalarından dedelerinden öğrendiklerini güncel yönetim bilgileriyle pekiştirerek kişilikleri ile uyumlu iyi birer yönetici olmalarının yöntemini öğretir.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir